Kişisel gelişim duygu/düşünce/bilinç ve his dünyanda devrimler yaratarak, içindeki asıl harikayı – seni sen yapan olgularını- ve potansiyellerini günyüzüne çıkarma gücüne sahip.

Kişisel gelişim de odak noktası ve en önemli nokta sensin.

Kişisel gelişim de yaşamak istediğin hayatın akışını tamamen sen belirliyorsun.

Kişisel gelişim seni hayallerine ve hedeflerine yönlendirmeyi başarabilen bir araç ve gereçtir.

Kişisel gelişim başka kişilerin kanaatinden ve ya yaşam tarzından seni uzaklaştırırak, seni kendi inançlarına doğru yönlendirir.

Kişisel gelişim alışılagelmiş negatif davranış kalıplarını pozitif kalıplara dönüştürür.

Kişisel gelişim seni içsel huzura, barışa, pozitif hayat enerjisine ve sağlıklı ilişkilere kavuşturur.

Kişisel gelişim sana, hayatın ve yaşamın anlamını keşfetme yetisini kazandırır.

Kişisel gelişim seni önce seninle barıştırır, dolayısıyla da etrafınla barıştırır.

Kişisel gelişim aşırı korkularını alır ve sana içsel ferahlık ve umut verir.

Kişisel gelişen insan, etrafına acı yerine huzur ve esenlik dağıtır.

Kişisel gelişim tabandaki gizlilikleri açığa transfer ederek, insanı öngörülü ve barışçıl kılar.

 Kişisel gelişim içsel manasız korkuları yenerek, asıl gerçeği saklayan maskeleri sahnede kendi öz ışığı ile yer ile yeksan eder.  

Kişisel gelişim bir kendini tanıma yolculuğu ve sanatıdır.

Bu bir aradır…

Sevgili okuyucum, gelelim asıl meseleye: Gerçekten, internet hayatımıza gireli, önceleri ulaşılamayan dünyalara artık iletişim çok kolaylaştı. Başkalarını bilemem ama, ben çok kalabalık bir sülaleden geldiğimden dolayı, genelde sessizliği çok benimsemiş olan bir tipim. Dahası, içine doğmuş olduğum aile ortamında envaiçesit gerginlikleri ve olumsuzlukları yaşamış olduğumdan dolayı da, bende aşırı derece de hassasiyet oluşmuş. 

Elain Aron adındaki psikolog, bu hassasiyetin, geçmişteki bilim dünyamızın aksine, son derece bir pozitif ayrıcalık olduğunu belirtmişti geçmiş yıllarda. Elaine hanıma göre, ”hassas olan bir ruh yapısı aşırı sese ve etrafın habire yaydığı frekansal uyarılara gelemezmiş. Zira çok hassas ruhlu insanların sinir sisteminde uyarı hassaslığı mevcut olduğundan ötürü, etrafın frekanslarını daha da yoğun fark ederek algılıyormuş.” Bu da demek oluyor ki, ben çevremin ortalığa yaydığı frekansları (duygu ve düşüncelerini) daha yoğun algıladığımdan dolayı, hergün müthiş zihinsel yorgun düşebiliyorum. Bunun için de sessiz ve sakin akışa sahip olan ortamlar benim tamamen favorim. Açık öğretim kişisel gelişim de işte tam da böyle kendi halinde çalışmayı sevenler için biçilmiş bir hint kumaşıdır. 

Bir diğer konu ise, bazen içimizde öyle ruh meselelerimiz oluşur ki, onları herkesle paylaşmak istemeyiz. Sevgili Tanrı misafiri, sana özel hazırlanmış olan sunum dosyam ise, buna rağmen de seni seninle buluşturabiliyor.

Bu sunum dosyasının ana temasını evvela sen belirliyorsun, akabinde sitemden iletişim butonunu tıklayarak bana başvuruyorsun. Sunumun ücretini bana havale ettikten sonra da, dosyayı sana internet üzeri ulaştırıyorum.

Dosyanın içeriğine gelince, sitemde sağ tarafta ki kutucukta tüm sunum dosyası konuları başlık halinde yazılı. Ayrıca da ”Sempozyum başlayış tarihleri” butonuna tıklarsan da diğer sempozyum temalarını da görmüş olursun. Dilersen de sana has bir konu seç ve sunum sana özel hazırlanmış olsun. Oradan seçtiğin bir konu üzerine de işte bu dosya yoğunlanarak hazırlanmış oluyor. Örneğin diyelim ki sen ”sezgileri ön plana çıkartma sunum dosyasını” seçtin. O vakit dosyada evvela dünyaca bilimsel bazda sezgilerin ne olduğunu anlatıyorum. Sonra yazılı bir meditasyon eşliginde ruhumuzu sessizliğe ve sükunete eriştiritiyoruz. Akabinde ise, sezginin sesini, diğer iç seslerden ayırt etmeyi öğreniyoruz. Bu egzersizimizi içimizden geldiği vakitlerde de habire tekrarladıkça, sezgilerimizi daha da net duyar oluyoruz. Sezgilerimiz bize – ancak bize özel olarak – ruhumuza iyi gelen temaları detaylıca bildiriyor. Sezginin diğer bir adı ise yüksek ya da öz bilinçtir. Sezgilerle aynı zamanda da yaratma gücümüzü ve potansiyellerimizi netleştirebiliriz. Bu dosya özenle hazırlanıp, senin potansiyellerini ön plana daha rahat çıkarabilmen için bir tür sistematik sorular, olumlamalar ve tüyolar akışıdır. Böylelikle de kişisel gelişim temponu tamamiyle kendin belirlemiş oluyorsun.

Sevgili okuyucum, gelelim asıl meseleye: Gerçekten, internet hayatımıza gireli, önceleri ulaşılamayan dünyalara artık iletişim çok kolaylaştı. Başkalarını bilemem ama, ben çok kalabalık bir sülaleden geldiğimden dolayı, genelde sessizliği çok benimsemiş olan bir tipim. Dahası, içine doğmuş olduğum aile ortamında envaiçesit gerginlikleri ve olumsuzlukları yaşamış olduğumdan dolayı da, bende aşırı derece de hassasiyet oluşmuş. 

 

 

Bu bir satır arasıdır…

Dünyayı harekete geçirecek olan önce kendini harekete geçirsin.

Socrates

Bu bir satır arasıdır…

Insanın öğrenmesi gereken ilk dil, tatlı dildir.

Barış Manço

Açık öğretim kişisel gelişim dosyası için başvuru

Sempozyum başlayış tarihleri

Sempozyum başvurusu

Daha çok tecrübe okumak istiyorum

Ana Sayfa

İletişim

30.03.2017 und 10.2021