Motivasyon gücü bir sanattır

Motivasyon, davranışımızı yöneten pozitif bir etkidir.

Bu bir aradır…

Bu bir aradır…

İçimizdeki motivasyonunun derecesini eğer keşfetmek istiyorsak, herhangi bir sorunumuzun bir sorun olduğunu çabucak kavrayıp, kabullenip, ve ona çözüm odaklı yaklaşım tempomuza bakmalıyız.

Eğer biz sorunumuza sürekli olarak ‘niye benim başıma bu olay geldi?!’ deyip ve de sorunun içinde boğulmaya başlamışsak, ona çözüm odaklı yaklaşamamak elbette bir doğa kanunudur. Oysaki, ‘evet, hayatıma bu sorun geldi, bu sorunu ben en güzel nasıl bir çözüme kavuşturur ve rahatlarım? Ayrıca da bana bu sorun hangi kıymetli tecrübeyi hediye etmeye çabalalıyor, bu sorunun altındaki yatan asıl gizli mesaj ne?’ diyebilsek var ya, bu esnada sorunu çözme özelliğine de odaklanmış olacağız.

Rahat ve huzur dolu olarak çözüme enerjimizi verirsek eğer, o sorunun sonundaki düşlediğimiz (belkide hiç) karşılaşmayacagımız korku dolu düşünce senaryolarından da böylelikle feragat etmiş oluruz. Hepimiz de bu tür senaryoları, hisleri ve düşünceleri bilir ve tanırız. Bunların epeyce altlarında, yani bilinçaltımızda kendimize güvensizlik de yatıyor. Yani, ben sorunlarıma çözümler bulabileceğime inanmamışsam – kendime inanmamışsam – kendi potansiyelimin tam da farkında değilim demektir.

Zaten kendime olan güven sorunumu bir kez gün yüzüne çıkardıktan sonra, o duygu olumsuzluktan çıkmaya doğru yol alır, ve olgun bir hal almaya başlar. Hayat önüme o andan itibaren, kendime güvenimi sağlamak için türlü türlü olaylar çıkarır. Bu da gitgide cesaret olgumu tetikler ve arttırır.

Bu bir aradır…

Bu bir aradır…

Motivasyon nasıl ölçülür?

Başıma gelen olaylara göstermiş olduğum ruhsal direnç gücüyle!

Direnç gücümüzü belirlemek için, kendimize sorabileceğimiz sorular geçidi:

1) Direnç ayarım kaç?: Lütfen alttaki sayılardan birisini işaretle

1…2…3…4…5…6…7…8…9…10

2) Sorunlarım hakkındaki genel anlayışımı bir cümleyle anlatmam gerekirse, o çümle nasıl bir cümle olurdu? 

3) Sorunlarımla baş edebilme potansiyellerimin ne kadarının farkındayım?

4) Sorunlarımı çözerken, hangi tür düşünce veya his akımı içerisindeyim ben?

5) Çözüm odaklı davranabilmemi negatif etkileyen davranış kalıplarım mevcut mu?

6) Krizlerle başa çıkma tekniklerim nelerdir?

7) Ben geçmişte hangi sorunumu çok başarılı bir şekilde çözmüştüm?

Elbette hayat boyu çözümler üretip – bu bir doğa kanunu – onları deneyip tecrübeler edineceğiz. Beğenmediğimiz sonuçları ise daha da istediğimiz bir boyuta getirebilmek için, onların da zamanla işe yaramadığını anlayıp bunu kabullenerek, habire daha farklı çareler üreteceğiz. Bu bizi, hayatı sorgulamama yoksunluğundan alır, çözüm odaklı düşünerek, çareler üretmeyi, dahası içimizdeki potansiyellerimizin farkında olmamızı sağlar.

Kendimize sorular sormayı müsade etmeliyiz ki, gitgide daha da kaliteli sorular sormayı öğrenme yetisini geliştirelim. Çözüm odaklı tavır, bizim şöyle bir ayağa kalkmamızı sağlar. Sağa sola bakındıktan sonra, o an gözümüze görülmez olan yollardan kimisini birdenbire görünür hale getirir. Bundan dolayı da kendimize bakışımızı pozitif etkiler.

Olumlamalar, negatif düşünce kalıplarını kırmayı başarır ve yerine güzel hisler bırakır:

Düşüncelerim çözüm odaklı.

Krizlerle elbette başa çıkabilirim!

İçimde o kadar çok potansiyeller var ki! Onların gün yüzüne çıkmasına müsade ediyorum.

Hatalarım bana, üzerinde daha iyi çözümler üretebilmem için birer şanstır.

Çözüm odaklı düşüncelerime güveniyorum.

Huzuru, rahatı, memnuniyeti, güzelliği, bolluğu ve şansı seçiyorum.

Bu bir aradır…

Dünyada görmek istediğin değişimin kendisi sen ol.

Gandhi

Sana kucak dolusu sevgiler dilerim…

Uzman psikolojik danışman ve kişisel gelişimci Ayla Kurt

aaylakurt.de

11.09.2017