İçimdeki özlem

İçimdeki özlem, kalbimden ve içimden geleni, tamamen toplumun baskısı altında kalmadan, gönül rahatlılığı ile hemen uygulamak. 

Bu güzel hislere, düşüncelere ulaşmak beni epey zorlamış olsada, onların birçoğuna ulaştım, bin şükürler ederim. Geçmişte bunları düşünmek benim için ancak bir hayaldi, sevgili okuyucum. Fakat gel gör ki, pozitif olumlama denilen düşünce gücü modeli bana olumlu hayal kurabilme tekniğini öğrettikten sonra, sayısızca dileğim bugünkü gerçeklerim oldu.

İnsanoğlunun özlemi bittiği an, hayatı da (ruhen) sonra ermiş olur! Elbette daha bambaşka hayallerim daha var benim. Psikolojik açıdan baktığım da ise, özlemler aslında bana göre de bir yerde insanın aynı zamanda da umududur. Umut o kadar önemli ki, sevgili okuyucu! Umut bir enerji kaynağıdır. Umudun söndüğü yerde artık ne çiçek biter ne de herhangi bir başka hayat.

Özlemlerimden birtanesi de, adalet, barış ve hürriyet anlayışımla daha çok sayısızca gönüllü, hemfikirli insanlara ulaşmak. Ben artık bir meseleyi daha da net anladım, bizler bu aleme acılar yaşamaya değil, bizler evrene, barışa doğru yol alarak, onu inceleyerek, içselleştirerek, önümüze gelen kişilere onu yaymak ve hediye etmek için geldik. Hatta ve hatta, gülmek, sağlıklı şekilde eğlenmek ve de barışlar içine doğmak bizlerin ve çocuklarımızın en doğal dünya alem hakkıdır sevgili okuyucu.

Ben asıl marifetin, acılar içinde boğularak yok olma anlayışına tamamen tersim, bana göre huzurlu olmak, mutlu olmak, barışlar hediye edebilmek bir akıl ve gönül işidir! Aklı genişletebilmemiz için de çok eğitim almaya ihtiyaçlıyız, hatta eğitim ömür boyu süren bir huzuru yakalayabilme serüvenidir bana göre.

Biliyor musun, ben seneler evvel psikologlardan öğrendiğim harika bir ”umut listesini” hayatıma geçirerek, alelade sonuçlara varabildim. Gerçekten bunlar inanılması zor birer mucizeler bana göre artık. Hatta ben mucizelerin bizlere hediye edilmiş devrimlerin ve de değişimlerin olduğuna inanıyorum. O umut listemin birisinde ise 10 tane hayalden 8 tanesinin gerçekleştiğine halen inanmakta zorlanıyorum değerli arkadaşım. O listelere halen bugün baktıkça, nelerin ve hangi hayallerin mümkün olabilmiş olması çok şaşırtıcı. 

Hele hele 1999’dan beri kalemle deftere aktardığım duygu, düşünce ve de kalıplarımın akışlar alemine bugün bile ara ara göz attığım da, ne tarif edilmez acılar yaşayarak, şu anki kavuşmuş olduğum içsel derin huzuruma afallayıp kalıyorum ve sürekli teşekkürler ediyorum dünya aleme ve hayata. Bundandır ki, diliyorum, her karşıma çıkan kişiye, içimdeki barışlardan anlatayım. Onca acıya rağmen barış dolu bir hayatın mümkünlüğünden bahsedeyim. 

İşte benim kutsalım da bu! Neye yarar ki onca eğitimim, onca tecrübem, onların kıymetini anlayan birisine hediye etmedikçe?! Dahası ben onca tecrübenin, ihtiyacı olanlara verilmesi için, bana bahşedildiğine de inanıyorum. Sayısızca dünya yazarlarının kitaplarını okumakla, bana lütfedilen onca bilgileri, dünya alemde akışkanlık bir gerçek olduğu için, onları sahiplerine devrediyorum, hemde şu an! Sen bu mısraları okurken sevgili ziyaretçi, bu güzellik sana doğanın umman bir hediyesidir, farkındasın değil mi?

Elbette ben buna karşın, karış karış ruhlara acılar ve zulümler ekenleri de gayet iyi bilirim! Ama benim görevim bu değil, benim misyonum o çilelere rağmen aklımı kullanıp, barıştan nasibini almasını bilen güzel ve özel yaratıklara güzel anlar sunabilmektir. Herşey an da gizli sevgili Tanrı misafiri. Herşey, kalp gözü açık olupta, hayatın kıymetli mesajlarını, mucizelerini ve senkronize olayları görebilmede gizlidir. İşte bu anlar benim en özlemim anlarımdır. İşte bu anlar benim ruhumu huzurla ve barışla besleyen anlardır. İşte bu mucizeler, dünya alemin ne denli yüceliğine şahit olarak, görmeye gayret ettiğim naçizane anlarımdır. O alem zaman ve mekan dışıdır. O alem mana alemidir, şekiller artık yok olmuştur o boyutta. O boyutta artık kalp konuşur, dil susar ve kalp özlediği huzura kavuşur.

Bu bir aradır…

Bu bir aradır…

Sempozyum başlayış tarihleri

Sempozyum başvurusu

İletişim

Günlük

Ana Sayfa

01.2017/05.2017